Summary
“Sözden artuk nesne yokdur yâdigâr”: Şair ve Haminin Motivasyonu
Mesnevi şairleri, eser kaleme alma nedenlerini, genel itibarla sebeb-i telif bölümünde belirtmiştir. Uhrevi beklenti içinde olan şairler, Hak rızasını kazanma, ümmete faydalı olma ve dini öğretme amacıyla eser kaleme alırken dünyevi gaye güden şairler, mansıp umma, nimete kavuşma, şöhret bulma gibi nedenlerle telife yönelmişlerdir. Şairler ayrıca sanat yapma, sanatlı söz söyleme çabası içinde olmuş, telifleriyle hüner göstermeyi istemişlerdir. Sebeb-i teliflerden anlaşıldığına göre eser üretiminde çeşitli saiklerin öne çıktığı görülür. Bu çeşitliliğe rağmen, şairlerin dünyada bir iz bırakmak amacıyla eser kaleme almaları, ortak bir tema olarak dikkat çeker. Ölüm düşüncesiyle yüzleşen şair, dünyanın geçiciliği karşısında bir çıkar yol olarak ardında yadigâr bırakma iştiyakı duymuş, kendisi öldükten sonra sözlerinin okunmasını ve adının anılmasını arzu etmiştir. Şairin hoş seda bırakma düşüncesi onu harekete geçiren, telife hız kazandıran başat unsurlardan olmuştur. Aynı muharrikin şair için olduğu kadar hami için de geçerli olduğu yine mesnevilerde söz konusu edilir. Yazılan eser sayesinde, iyilikle anılacağını düşünen padişahlar, şairleri desteklemişler ve güzel sözle birlikte adlarını yaşatmak istemişlerdir. Makalede, şairin telif yapma ve haminin şairi destekleme nedeni olarak eseri bir yadigâr addetmeleri mevzusu, Anadolu sahasında kaleme alınan Türkçe mesnevilerin kurucu eserleri örnekliğinde ele alınmıştır. Ayrıca esere yüklenen bu anlamın etkenleri üzerinde durulmuş; şair ve haminin, edebi eseri neden bir nişan yahut anıt gibi gördüğü sorusuna mesnevilerden hareketle cevap aranmış, dini literatürün ve eserin tarihi vesika olma hususunun bu soru ile ilgisine dikkat çekilmiştir.
Keywords
Mesnevi, Sebeb-i Telif, Hami, İz Bırakma, Yadigâr.