Summary
Osmanlı Edebî Metinlerinden Hareketle, Tasavvuf Nazariyesinin Temelini Oluşturan Bir Hadisten Mitoslara Uzanan Bir Yolculuk: ‘Tanrı, İnsanı Kendi Sûretinde Yarattı?
Klasik Türk Şiirini besleyen kaynaklar söz konusu olduğunda
öncelikle Kur’an, hadis ve tefsir gibi İslami kaynaklardan;
ardından tasavvuf, peygamber ve evliyaların hayatları
etrafında oluşmuş hikâyeler ile Fars mitolojisi ve yerli
malzemeden bahsedilir. Elbette tüm bu zikredilen kaynaklar
klasik Türk şiirini derinden etkilemiş önemli kültürel unsurlar
olup etkileri edebî metinlerde dolayımsız bir şekilde
takip edilebilir.
Tasavvufun kökenleri ve etkilendiği kaynaklar hakkında
tartışmalar hâlen sürse de Osmanlı edebiyatı üzerinde tasavvufun
önemli bir etkisi vardır. Bu etki, sadece mistik bir
duyuşu hayat tarzı hâline getirme çabasının coşkunluğunda
ve bu hayat tarzını öğütleyen metinlerde değil, beşeri bir aşk
ve sevgili anlayışını dile getirdiği açık olan metinlerde de
estetik bir tavır olarak izlenebilir. Bu sebeple, tasavvufun
Osmanlı edebiyatına etkisi, propagandacı bir anlayışla
kaleme alınan tasavvufi metinlerle sınırlı görülmemelidir. Yaratılmışların en şereflisi olduğuna vurgu yaparak
insanı yücelten tasavvufun tecelli fikrinin dayanakları
arasında “Allah, Âdemi kendi suretinde yarattı” hadisi yer
alır. Söz konusu hadis, teologlar arasında da tartışmalara
sebep olmuş ve sahihliği sorgulanmıştır. Hadisin hadis
usullerine göre değerlendirilmesi bu çalışmanın kapsamı
dışındadır. Bu çalışmada, tartışmanın temelini oluşturan
“tanrının insanı kendi suretinde yaratması” fikrinin Ortadoğu
mitolojilerindeki yaratılış mitosları ile olan benzerliklerine
ve mistik anlayışlardaki mitolojik etkiye dikkat çekmek
amaçlanmaktadır.
Keywords
Osmanlı edebiyatı, yaratılış mitosları, tasavvuf, "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı”.