Summary
Türk Edebiyatının Manzum İlk Siyeri: Velî’nin Sîretü’n-Nebî’si
Hz. Peygamber ve sahabelerinin haberlerini ve ilk Müslümanların
yaşadığı hadiseleri kaybolmaktan koruma
düşüncesi, Hz. Peygamber’in siyerini yazma geleneğini
başlatmıştır. Bu gelenek Türk edebiyatında 14. yüzyılda
Erzurumlu Kadı Darîr’in tercüme niteliğindeki Sîretü’n-
Nebî adlı eseriyle başlamış ve günümüze kadar gelmiştir.
Darîr’in mensur olan Sîretü’n-Nebî’sinde, yer yer manzum
parçalar da vardır. Bu makalenin konusu olan
Velî’nin Sîretü’n-Nebî’sinin ise tamamı manzumdur ve
eser 15. yüzyılda Muhammed adında biri tarafından
yazılmıştır. “Muhammed” isminin müellifin asıl adı
olduğu tahmin edilmektedir. Müellif eserinde, mahlas
olarak Velî’yi tercih etmiştir. Tezkirelerde veya 15.
yüzyıla ait diğer kaynaklarda görebildiğimiz kadarıyla
Velî’nin bu eseri hakkında herhangi bir kayıt
bulunmamaktadır. Çoğu kütüphane kataloğunda,
Sîretü’n-Nebî’nin müellifi olarak da farklı adlar
görülmektedir. Bunlardan bazıları “Âşıkî, Mehmed,
Abdullah Zâhidî Efendi, Abdurrahman, Mehmet Halife,
Muhammed, Mehmet Hakkı, Derviş Öksüz, Molla
Velî”dir. Eserin 32 nüshası tespit edilmiştir. Bunlar
içinde 494 varaklık en eski nüsha, İBB Atatürk Kitaplığı
Nadir Eserler Kütüphanesindedir ve istinsah tarihi H.
939 (M. 1532)’dur. Eserin yazım tarihi H. 872 (M.
1468)’dir. Kaynaklarda Velî’nin Sîretü’n-Nebî’sine kadar
tamamı manzum olarak yazılmış başka bir siyer kitabı
görülmemektedir. Bu nedenle eser, Türk edebiyatında
türün bütün özelliklerini barındıran ve tamamı manzum
olarak yazılmış ilk siyer kitabıdır.
Keywords
Siyer, Velî, Meğâzî, Muhammed, Abdurrahman.