Summary
Türk Şiirinde Nazire
Nazire, bir şiire başka bir şairin aynı konu ve vezin,
kafiye veya redifle yazılan şiirlerin genel adıdır. Cahiliye
devrinde varlığından bahsedilen nazire, ilk defa peygamberimiz
zamanında ortaya çıkmıştır. Fars ve Türk edebiyatlarında
ise XII. yüzyılda görülmeye başlanmıştır. Türk
edebiyatında ilk örnekleri Ahmed-i Yesevî’nin şiirlerine
öğrencisi Hakim Süleyman Ata tarafından yazılarak
ortaya konmuştur. Anadolu’da XIII. yüzyıldan sonra
gelişen Türk edebiyatı için bu bir örnek olmuş ve Yunus
Emre de Ahmed-i Yesevî’nin şiirlerine nazireler yazmıştır.
Daha sonra gelen şairlerden Ahmedî ve Nesîmî Yunus’un
şiirlerine nazireler yazarlar. Bu şairlerden başlayarak XV.
yüzyılda devam eden nazirecilik Fatih devri şairlerini de
etkilemiştir. Özelikle Necâtî’nin şiirleri zamanında ve daha
sonraları pek çok şair tarafından tanzir edilmiştir. Bu
durum asırlar aşırı bir şekilde zamanımıza kadar gelmiştir.
Ayrıca Mısır ve Çağatay bölgelerinde de önde gelen bazı
şairler tarafından nazire şiirler de yazılmıştır.
Nazire Türk şiirinde pek çok şairin yetişmesini sağladığı
gibi bu şiirlerin yer aldığı eserlerin de ortaya çıkmasına yol
açmıştır. Böylece nazire mecmuaları Mecmûatü’n-Nazâir
adlı eserle XV. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanmıştır.
Bunu XVI. yüzyılda yazılan Mecmaü’n-Nezâir, Câimü’n-
Nezâir, Pervane Bey Mecmuası takip etmiştir. XVII.
yüzyılda ise Metâliü’n-Nezâir’in yazıldığını görüyoruz.
Bundan sonra ise şiir meraklıları tarafından pek çok mecmua
ortaya konmuştur.
Keywords
Türk şiiri, nazire, nazire mecmuaları.