Rifâ’î’nin Bülbül-nâmesi Üzerine Bir İnceleme
(Analysis on Rifâ'î's Bülbül-nâme
)
Yazar
|
:
Fazile EREN KAYA
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2017
|
Sayı |
:
19
|
Sayfa |
:
59-76
|
Özet
Divan edebiyatında âşığın sevgiliye duyduğu aşk, bu
aşktan dolayı çektiği acı ile sevgilinin güzelliği ve acımasızlığı
pek çok mazmunla anlatılmıştır. Şem-pervane, gülbülbül,
kumru-çınar gibi mazmunlar çoğunlukla doğadan
ve günlük hayatın içinden seçilmiştir. Bunlar içerisinde en
yaygın olan şüphesiz gül ve bülbüldür. Gül sevgilinin pek
çok güzellik öğesinin benzetmeliğidir. Aynı zamanda Hz.
Muhammed’in simgesi olarak da edebiyatımızda ayrı bir
öneme sahiptir. Güllere düşkün olan bülbül ise divan
şiirinde aşığın timsalidir. Güllerin arasında sabahtan akşama
kadar öten bu kuş ve gül arasında bir bağ olduğu düşünülmüştür.
Divan şairleri gül-bülbül ilişkisine eserlerinde
çokça değinmişlerdir. Ayrıca bu konuda müstakil eserler de
vermişlerdir. Gül-bülbül hikâyesini anlatan ilk eserin İran
edebiyatından Attar’a ait olduğu ve bu hikâyenin İran’dan
Araplara, Araplar kanalıyla da Avrupa’ya yayıldığı düşünülmektedir.
Türk edebiyatındaki ilk Gül ü Bülbül eserinin ise
Mevlânâ’ya ait olduğu bilinmektedir. İkinci eser ise
Rifâî’nindir. Çalışmamızda Rifâî’nin Bülbül-nâmesi şekil
ve muhteva yönünden ele alınmış ve Alex Olrik’in Epik
Kanunlar Teorisi’ne göre incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Rifâ’î, Bülbül-nâme, Gül ü Bülbül, Mesnevi
Abstract
In Divan literature many mazmuns are used to describe
the relationship between lover and beloved. The most
common one is certainly ‘the rose and the nightingale’.
Rose is a symbol for beloved’s many beauty elements. At
the same time rose is also important in our literature as a
symbol of the prophet Muhammed. In Divan poetry,
nightingale that is fond of rose is the symbol of the lover.
There is a belief about special relationship between the rose
and the bird crowing among the roses daylong. Divan
poets mention rose- nightingale relationship in their
works. In addition to that they wrote books about that
topic. It is known that the first Rose and Nightingale work
belongs to Mevlana. Second one belongs to Rifâî. In this
article Rifâî’s Bülbül-nâme is analysed in terms of form
and content and it is treated according to Alex Olrik’s
Theory of Epic Laws.
Keywords
Rifâ’î, Bülbül-nâme, Rose and Nightingale, Masnavi