Klâsik Şiirde Bâdem
(Almond in The Classical Poetry
)
Yazar
|
:
Mehmet Furkan Çelik
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2015
|
Sayı |
:
14
|
Sayfa |
:
47-66
|
Özet
Anavatanının Ortadoğu ve Asya olduğu bilinen bâdem,
eski çağlardan beri Anadolu topraklarında ekilip biçilen bir
ürün olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de
ekimi yapılan ve rağbet edilen değerli bir yemiş olan
bâdem, nefasetiyle ve lezzetli yiyecek-içecekleriyle bilinen
Osmanlı mutfak kültüründe yer almış, yağıyla tedavi edici
olarak halk hekimliği alanında kullanılmış, rengi ve
deseniyle kumaşlara, elbiselere model olmuş hatta kabuğu
dahi yakacak olarak kullanılarak ziyan edilmemiştir.
Bâdem, Osmanlı’da olduğu gibi günümüzde de aşçıların,
gurmelerin, aktarların, bitki bilimcilerin, farmakologların,
halk hekimlerinin ve güzellik uzmanlarının vazgeçilmezi
durumundadır. Acısından tatlısına, kabuğundan yağına,
renginden şekline kadar her yönüyle kıymetli olan bâdem,
Osmanlı dönemi toplumsal hayatına ayna tutan klasik
Türk şiirimizde de çeşitli yönleriyle ele alınmıştır.
Bu çalışma kapsamında bâdemin, yüzyıllar boyunca
hüküm sürmüş bir imparatorluğa ait sosyal ve kültürel
birçok unsurunun yer aldığı klasik Türk edebiyatında,
şairler tarafından nasıl işlendiğinin tespiti için çok sayıda
beyit taranmış ve hangi yönleriyle kullanıldığı başlıklar
altında örnek beyitlerle verilmiştir. Taranan beyitlere
bakıldığında bâdem, benzerliği dolayısıyla sadece göz ile
ilişkilendirilmemiş; kimi zaman az yemeyi gâye edinen
riyâzet ehli bir dervişin azığı olmuş, kimi zaman murâdına
eremeyen aşığın, sevgilisinin bekâya yolculuğunun
ardından oyduğu gözleri olmuş, kimi zaman ise sevgilinin
bâdem gözlerini uman aşığın içki meclisindeki mezesi
olmuştur.
Anahtar Kelimeler
Klasik Türk şiiri, mutfak kültürü, derviş, matem, bâdem
Abstract
Almond, which is originally come from the Middle
East and Asia, has been a fruit planted in Anatolia since
the ancient times. Almond was widely planted and
largely consumed in the Ottoman times as well, also it
took its place in the Ottoman food culture that is known
with its delicious courses, it was used with its oil in the
folk medicine, it became a figure with its colour and form
in the traditional clothes and it was benefited from its
crust in setting fire. Like in the Ottoman times, Almond
is still widely used by cooks, gourmets, botanists, pharmacologists,
folk doctors and beauty experts. Almond,
that is precious with its crust and oil, colour and regardless
of its sourness and bitterness, took its place in the
Ottoman poetry reflecting the societal life with its different
aspects.
In this study, in order to display how almond was used
in the Turkish literature that was portraiting the societal
and cultural life of a long-dominating Ottoman Empire,
many couplets of the poets of the era were scanned and
examplified couplets were given with the titles that were
used under. Within the scope of the couplets, almond was
not only used as a metaphor of eye, it was also used as the
food of a sufi who aimed to eat little, sometimes it was the
eye of a lover that was gouged out because of his beloved
departed to eternity and finally it was the snack of a lover
who wished to see the almond eyes of his beloved.
Keywords
Classical Turkish Poetry, culinary culture, dervish, mourning, almond