Summary
Şeyhî’nin Hüsrev ü Şîrîn Mesnevisinde Sosyal Hayat
Sâsânî hükümdarlarından Nuşirevan’ın torunu ve Hürmüz’ün
oğlu Hüsrev-i Perviz’in Ermen prensesi veya
Hozistanlı olarak zikredilen Şîrîn ile yaşadığı aşkı konu edinen
Hüsrev ü Şîrîn hikâyesi, Hüsrev-i Perviz hakkındaki tarihî rivayetler
ve destanî hikâyelerden hareketle oluşturulmuştur.
Sözlü gelenekte devam eden bu hikâyeyi, ilk defa Firdevsî,
Şehnâme adlı eserinde manzum olarak ele almıştır. Hikâye,
edebî amaçla ise ilk kez 12. yüzyılda Senâî tarafından ele alınmış
ve ebedîlik vasfını da Genceli Nizamî’nin mesnevi türünde yazdığı
eseriyle kazanmıştır. İran edebiyatı kadar Türk
edebiyatında da büyük ilgi gören bu hikâye, Anadolu sahasında
Fahrî’den sonra 15. yüzyılın öncü şairlerinden Şeyhî tarafından
ikinci kez kaleme alınmıştır. Şeyhî, bu eserini Nizamî’nin aynı
isimli mesnevisine tercüme yazmış ve Türk edebiyatında bu konuyu
en iyi ele alan şair olarak kabul edilmiştir. Şeyhî’nin eseri,
tercüme olmasına karşın eklenilen ve çıkarılan bazı kısımlar, şairin
eşsiz üslubu, duygu ve düşünce zenginliği, yaşadığı
toplumun kültürel kaynakları ve sosyal hayatına dair unsurlarını
esere dâhil etmesiyle orijinal bir hüviyet kazanmıştır. Bu
çalışmada, mesnevi türündeki eserlerin yazıldığı dönem ve toplumun
sosyal, kültürel yapısıyla gündelik hayatına dair birçok
ögeyi barındırmasından hareketle bahsi geçen mesnevideki sosyal
hayat unsurları, tespit ve tasnif edilerek değerlendirilmeye
çalışılmıştır. Böylelikle klasikTürk şiirinin önemli kaynaklarından
olan sosyal hayatın, Şeyhî’nin eserindeki durumu ortaya
koyulmak istenmiştir.
Keywords
Şeyhî, Hüsrev ü Şîrîn, mesnevî, sosyal hayat, 15. Yüzyıl.